Cevap oldukça basit : Onların sözde Kadife Devrimi’nden sonra ,Çekoslovakya’da ve daha sonra Çek Cumhuriyeti’nde yaşayan Kürtleri sevmeleri için hiç bir neden yok !

 

Policie-CR-logo_th_2

Aslında onlardan- bende dahil olmak üzere – Kürtleri sevmelerini beklemek temeli olmayan insancıl yaklaşımdan başka birşey değildir,olmaz.
Kürtler Çek Cumhuriyeti’nde, ya da eski Çekoslovakya da çoğu Türkler gibi sahte pasaport ve kimlikle yaşamadılar ki!
Bizler, burada yerleşik bazı Türkler gibi, uluslararası alanda interpolün kırmızı bülteniyle aranan Türk suçlularının bazı yüksek çek polis amirleirin desteğini alarak Çek Cumhuriyeti’ne giriş yapmalarına , burada resmi oturum almalarına,şirketler açmalarına yardımcı, “yol gösteren” olmadık ki !
Kürtler bu suçluların Çek Cumhuriyetini illegal islami sermayeyi aklayan ülke yapmalarını istemedi, destek olmadı ki !
Bizler interpolün kırmızı bülteniyle aranırken Çek Cumhuriyetinde ikamet alabilebilmiş bazı Türk gangesterlerinin yaptığı gibi hassas askeri teknoloji ürünlerini (örneğin Saddam Hüseyin için Tamara radar sistemini sağlayıp, gadar Saddam ın savaş uçaklarının mazlum kürt halkını bonbalamsını sağlama teşebüsü gibi) illegal yöntemlerle sınır dışına çikarmak istemedik ki.
Kürtler ; İnterpolün kırmızı bültenle aradığı türk suçlularının yaptığı gibi Prag’ı Almanya ve Avusturya’daki türk araba hırsızlık şebekelerinin koordinasyon merkezi yapmadı ki !
Bizler, bazı yerel Türklerin yaptığı gibi,Prag’da Avrupa’nın en büyük sahte para ve kredi kartı atölyesini kurup daha sonra da bu sahte paraları ve kredi kartlarını Avrupa’nın dört bir yanına dağıtmadık ki.
Kürtler ; bazı “yerel” türklerin yaptığı gibi Çek Cumhuriyeti’ne ve Avrupa’nın diğer ülkelerinde binlerce gencin hayatını mahf eden eroin ve esrar kaçakçılığında olmadılar ki !
Ve bizler, bazı yerel Türklerin yaptığı gibi, eroinden elde edilen paralarla Prag’ın merkezinde ki Hilton Oteli gibi uluslar arası prestijli kurumlarda mağaza açmadık, yeni pazar arayışına girişmedik ve komşu ülke Polonya da dahil orta Avrupanın genç neslini heroin zehiriyle öldürmeye teşebüs etmedik ki !
Çek Cumhuriyetinde yaşayan Kürtleri bazı yüksek çek polis amirlerinin vahşetine – gazabına maaruz kılan nedenler listesi daha çok uzatılabilinir .
Bu nedenlerden dolayı ; Çek polisinin bazı yüksek görevlileri 20 yıldır, şahsım da dahil olmak üzere Çek Cumhuriyeti’nde yaşayan Kürtlerin bir kısmının ölümünde, diğerinin ömür boyu çalışamaz duruma getirilmesinde , sosyal ve ekonomik konumlarını yok edilmesinde “elerinden geleni esirgemediler ” !
Kürtler ; Çek Cumhuriyeti’ni hep ikinci vatanları olarak gördüler ve üzerlerine düşen vatandaşlık görevlerini bildiler ve kürtlere has vefayla fazlasıyla yerine getirdiler.
Ülkenin güvenliğini tehdit edebilecek tüm olayları yılmadan, yorulmadan ülkenin anayasal kurumlarına – Cumhurbaşkanlarından,başbakanlardan, bakanlar kurullarına, parlementonun güvenlikle sorumlu komisyonlarından, tüm basın – yayın organlarına kadar 25 yıldır bildirmek,yazmak,yayınlamak, söyleşilere katılmak ahlaki ve kanuni görevimizdi ve bu görevimizi hiç bir karşılık beklemede,hiç bir çek kurum ve kuruluşunun yapmadığı kadar yaptık.
Rahmetli Ahmet Arifin tabiriyle ;Çek Cumhuriyetinde yaşayan Kürtlerin koltuklarının altında ne saklı bir haçları ve nede alınlarında kara bir leke hiç olmadı.
Kürtler, her nesilde bu ikinci anavatanlarını ve halkını hep seven oldular , budur Kürtlerin bu canilerce afedilmeyen tek “suçu” !
Çek polis teşkilatında hala bazı üst düzey görevlerde olanlar, bizim bu ülke ve miletine karşı sorumluluğumuzu,sevgimizi ne anlayabildiler ve nede af ettiler.
Nesiller boyu Kürler her türlü adaletsizliğe, suça ve zulme karşı tüm imkansızlıklara rağmen mücadele eden ve nihayet bu gün dünyanın onuruna sayı duyduğu halkın Çek Cumhuriyetindeki fertleri olarak insani ve hukuki değerleri ayaklar altına alan bu derin devlet çetelerine karşı yaşadığımız bu ikinci vatanımızda da mücadelemiz devam ediyor.
Gönül isterdiki bu kavga adil ve onurlu olsun.
Ama değil ?
Not : 45 yıldır yazı dili olarak kulanmadığım türkçede ifade etmek istediklerimin anlaşılır olduğu temenisi ve varsa imla hataları için özürümün kabülü dileğiyle…!.